Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»İslam Kültürü»Adak

    Adak

    0
    By admin on 17 Kasım 2015 İslam Kültürü

    Evliyânın büyüklerinden Muhammed Zuğdân (rahmetullahi teâlâ aleyh) şöyle anlatır: Bir gece rüyâmda, Resûlullah efendimiz buyurdular ki: Bir ihtiyâcın var ise ve onun yapılmasını diliyorsan, Seyyidet Nefîse ye (Resûlullah´ın pak neslinden gelen bir veli hanıma) bir kuruş bile olsa adakda bulun. O zaman senin ihtiyâcın giderilmiş olur.

    Âriflerin ve evliyânın büyüklerinden ve meşhûrlarından Yâkût-i Arşî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Habeşistan da büyüyüp yetişti. Bir zaman köle oldu. Mısırlı bir tüccâr bunu satın alıp, memleketi olan Mısır a götürmek üzere yola çıktı. Gemi ile gelirken, denizde bir fırtına çıktı. Gemi batacak hâle geldi. Ebü´l-Abbâs-ı Mürsî hazret- lerinin büyük bir zât olduğunu duymuş olan tüccâr, Allahü teâlâya duâ edip; Yâ Rabbî! Eğer sağ sâlim karaya çıkarsak, köle olarak aldığım bu genci (Yâkût u) Ebü l-Abbâs hazretlerine hibe edece- ğim diye nezretti (adadı). Allahü teâlânın izni ile fır­tına sâkinleşti. Selâmetle karaya çıktılar. İskenderiyye ye gelen tüccâr, nezrettiği şeyi yerine getirecekti. Fakat, Yâkût ismindeki bu köle de çok kıy- metli idi. Kendi kendine; Ben Ebü l-Abbâs hazretlerine Yâkût u ver­meyi adamıştım. Bu Yâkût ismindeki genç çok kıymetli olduğu- na göre, ben, çarşıdan kıymetli bir yâkût taşı alıp, Ebü l-Abbâs a hediye ederim.

    Böylece adağımı yerine getirmiş olurum. diye dü- şündü. Dediği gibi yaptı. Çarşıdan kıymetli bir yâkût taşı alarak Ebü l-Abbâs ın huzûruna vardı. Bunu kendisine hediye getirdiğini bildirdi. Ebü´l-Abbâs-ı Mürsî ona; Bize bu yâkûtu değil, bizim için vâdettiğin asıl Yâkût u getir! Sözünden dönme! buyurunca, tüccâr hatâsını anladı ve gidip Yâkût u getirerek teslim etti. O da bunu ta- lebeliğe kabûl etti. Habeşistan, Mısır a çok uzak olduğu için, her- kes bu yeni arkadaşlarını merak ettiler. İsmini ve memle­ketini öğ- renince, hocalarının yıllarca önce verdiği doğum yemeğini ha­tır- ladılar. Tuttukları târihe baktılar. Yeni gelen arkadaşlarının doğum tâ­rihi, aynen hocalarının bildirdikleri gündü. Hocalarının senelerce önce gösterdiği bir kerâmetini böylece anlamış olan talebelerin, Ebü l-Abbâs a olan muhabbet ve bağlılıkları daha da arttı. Yeni ge- len arkadaşlarını da çok sevdiler. Yâkût-i Arşî, Ebü´l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin sohbetle­rinde, huzûrunda ve hizmetinde bulundu. İlim öğrenmek arzusu pek faz­laydı. Bunun için gece-gündüz çalışırdı. Kısa zamanda çok yükselip, ilim ve velîlik bakımından çok üstün derecelere kavuşarak, o büyük zâtın en büyük talebesi oldu. Kalbi, dâimâ Allahü teâlânın Arş-ı âlâsında olur, yeryüzünde sâdece cis- mi bulunurdu ve Hamale-i Arş ın (Arş-ı a lâyı ta­şımakla vazifeli olan meleklerin) okudukları ezanları işitirdi. Bunun için kendi hocası bu zâtı, Yâkût-i Arşî diye isimlendirdi. Yâkût-i Arşî hazretleri bundan sonra Mısır dan ayrılmadı. Hocasının vefâtından sonra, onun yolunu yaymaya devâm etti.

    Evliyânın büyüklerinden Safiyyüddîn Erdebilî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri zamânında Şeyh Sâdüddîn Basra´da deniz kenarında bulunuyordu. Bir geminin sâhile yaklaştığını gördü. Bu sırada tâcir olduğu hâlinden belli birinin başında kıymetli bir sandığı dışarı çıkardığını gördü. O sandığa gâyet îtinâ gösteriyordu. Onda kıymetli bir şey bulun­duğunu tahmin etti. Bu sebeple onu tâcirden satın almak istedi. Tâcire; “O sandıkta ne var ki, öyle ba- şında dikkatle taşıyorsun.” diye sordu. “Bunda Şeyh Safiyyüddîn hazretlerine âit bir hediye var.” deyince, he­diye getirmesinin sebe-bini sordu. Tâcir şöyle anlattı: Bu gemi ile gider­ken, deniz birden kabardı. Gemi battı, batacaktı. Bu sırada Safiyyüddîn Erdebilî´den cân u gönülden yardım istedim. Ansızın Safiyyüddîn haz­retlerini karşımda gördüm. Mübârek eli ile gemiyi çekip, selâmetle sâhile ulaştırdı. Bunun için ben bu sandığı ve içindekileri ona hediye etmeyi adadım. İşte sandığa bu kadar kıymet vermemin sebebi budur.” dedi.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Abid-Arif

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    Ağlamak

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.