Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»Son Peygamber»Namazın Farz Kılınışı

    Namazın Farz Kılınışı

    0
    By admin on 3 Kasım 2015 Son Peygamber

    “Ey elbisesine bürünen, kalk, uyar. Rabbini tekbir etti. Elbi­seni temizle. Pislikten kaçın. Verdiğini çok bularak başa kak­ma. Rabbin için sabret” ayetiyle, Peygamber efendimiz risaleti tebliğ etmek ve insanları Allah´ın emrine, dinine çağırmakla yükümlü kılınmıştı. Fakat namazsız din olamaz. Mutlaka her din için bir namaz vardır. Çünkü her dinde bir ibadetin bulun­ması zorunludur. Namazsız ibadet olamaz. Namaz, dinin direği ve esaslı rüknüdür. Bu sebeple namazın farz kılınmasıyla teb­liğ görevinin verilmesi aynı zamanda olmuştur. Çünkü namaz, bütün dinlerde ortak bir ibadettir. Ravilerin anlattıklarına gö­re, Peygamber efendimiz risaletle görevlendirildiğinde, biri sa­bah, diğeri de akşam olmak üzere iki defa namaz kılmakla yükümlü tutulmuş. Sabah ve akşamdan her birinde iki rekat namaz kılması farz kılınmıştır. Şafii´nin ashabından olan Müzeni, bu hususta şöyle der: Namaz, Mirac´dan önce farz kılın­mıştı. Biri gün batınımdan Önce, biri de gün doğuşundan önce kılınırdı. Buna delil olarak şu ayet-i kerimeyi gösterebiliriz: “Rabbini çok an, akşam sabah (O´nu) teşbih et” cai-i îmran: 4i)

    Hz. Aişe, kızkardeşinin oğlu Urve bin Zübeyr´in rivayetin­den naklederek şöyle demektedir: “Namaz ikişer rekat olarak farz kılındı. Sonra Cenab-ı Allah hazarda dört rekat olarak tak­viye etti. Seferde ise iki rekat olarak kılınmasını kabul buyur­du.” Bundan da anlaşılıyor ki namaz, İslam´ın başlangıcında farz kılınmıştır. Evet, namaz müslüman olan herkese bu şekil­de ve bu miktarda farz kılınmıştı. Nafile namazlara gelince, di­leyen dilediği kadar kılabilirdi. Peygamber efendimiz de fazla namaz kılmakla emrolunmuştu. Cenab-ı Allah, Peygamber efendimizden fazla namaz kılınmasını istediğine işaret ederek şöyle buyurmuştur: “Ey örtüsüne bürünen, gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kur´an oku. Doğrusu biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz. Gerçekten gece kalkışı daha tesirli ve (o zaman) okumak daha elverişlidir. Çünkü gündüz, seni uzun süre alıko­yacak İşler Vardir.” (Muzemmil: 1-7)

    Kavilerin anlattıklarına göre, Peygamber efendimize namazı ve abdesti Cebrail öğretmişti. Anlatıldığına göre Peygamber efendimiz, Mekke-i Mükerreme´nin yukarı taraflarındayken Cebrail yanına gelmiş, topuğuyla ona dürterek vadinin ucuna gelmesini işaret etmiş. Peygamber efendimiz de suya doğru onu takip etmiş, Cebrail o sudan abdest almış. Böylece Peygamber efend miz namazdan önce abdest almak gerektiğini anlamış.

    Siyer kitapları bu uhaberi muttasıl olmayan bir senetle riva­yet etmişlerdir. Ancak bu haber, Zeyd bin Harise´den muttasıl olarak rivayet edilmiştir. Bundan da anlaşılıyor ki, her namaz için abdest farz kılınmıştır. Bu da Peygamber efendimiz Mek­ke-i Mükerreme´deyken olmuştur. Önceleri namaz, iki vakitte, ikişer rekat olarak farz kılınmış, bu farziyet bir süre bu şekilde devam ettikten sonra, öğle, ikindi ve yatsı vakitlerinde dörder rekat, akşam vaktinde üç rekat ve sabah vaktinde de iki rekat olarak değiştirilmiştir. Tabii ki, bu belirttiğimiz rekatlar, farz namazlardır ve sünnetlerden ayrıdır. Sünnetlerin hangi vakitte Vaç rekat olarak kılınacağı, fıkıh kitaplarındaki ibadet bö­lümlerinde açıklanmıştır.

    Ama alimler, pratikte hiç bir yaran olmayan bir hususu an­latmışlardır. Şöyle ki: Bi´set esnasında farz kılınan namazlarla, hicretten bir sene önce Miraç gecesinde farz kılınan namazların durumu ne olacaktır Buna cevaben alimler şöyle demişlerdir: Miraç gecesinde farz kılınan namazlar, daha önceleri bi´set es­nasında farz kılınan iki namazla yetinme hususunu ortadan kaldırmışlardır. Bu husus, Peygamber (sav)´in tatbikatıyla sa­bittir, îcma da-bu şekildedir. Böylece Miraç gecesinde farz kılı­nan beş vakit namazın, dinin zaruretinden olduğu anlaşılmış­tır. Bunu inkar eden kafir olur.

    Farz namazların beş vakitte kılınacağına Kur´an-ı Kerim işaret etmiştir: “Namazları ve orta namazı koruyun.” (Bakara: 238) Alimlerin anlattıklarına göre orta namaz, ikindi namazıdır. Ce-nab-ı Allah, namazların bütün vakitlerine işaret ederek şöyle buyurmuştur:

    “Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Al­lah´ı -ki göklerde ve yerde hamd O´na mahsustur- teşbih edin, namaz kılın.” (Rum: 17-18)

    Sabah namazına işarette bulunmak için: “Sabaha ererken”, ikindi namazına işarette bulunmak için de: “Akşama girerken” denilmiştir. Akşam ve yatsı namazlarına işarette bulunmak için: “Günün sonunda” buyurulmuştur. Günün sonundan ka­sıt; akşam ve yatsı namazlarıdır. Hatta bazı fıkıhçıların söyle­diklerine göre, akşam ile yatsı namazlarının vakitleri birdir. Önce akşam namazı, sonra da yatsı namazı kılınır.

    Ayet-i kerime´de öğle namazına ise sarih bir ifade ile işarette bulunulmuştur: “Öğleye erdiğiniz zaman…” (Rum:i8) –

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Resulullah´a (s.a.v.) Hitap

    Fikri İstikrarsızlık

    Mecusilik

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.