Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»Hayatü's Sahabe»Hz. Peygamber’in İsmi Belirtilmeyen Bir Şahsı İslâm’a Davet Etmesi

    Hz. Peygamber’in İsmi Belirtilmeyen Bir Şahsı İslâm’a Davet Etmesi

    0
    By admin on 14 Ekim 2015 Hayatü's Sahabe

    – Beladeviyye’den bir adam şöyle anlatıyor: “Medine’ye varıp el-Vadi denilen yerde konakladım. Baktım ki bir keçi için iki kişi pazarlık yapıyor. Müşteri satıcıya

    “bana biraz ucuz ver” diyordu. Kendi kendime ‘şu insanları sapıtan, dalâlete götüren Haşimî (Rasûl-ü Ekrem’i kastediyor) o mudur acaba ’ dedim. Baktım bedeni güzel, alnı geniş, burnu ve kaşları ince. Göğsünün tam başından göbeğine kadar bir ip gibi siyah tüyler bulunan bir kişi. İki eski elbise giymişti. Bize yaklaştı ve

    ‘selam sizin üzerinize olsun’ dedi. Biz de onun selamına karşılık verdik. Aradan biraz zaman geçti. Müşteri

    “Ey Allah’ın Rasûlü! Bu keçinin sahibine bir şeyler söyle de bana biraz kolaylık göstersin” dedi. Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem elini uzatıp

    ‘Bu sizin mallarınız. Siz ona sahibsiniz. Umarım ki kıyamet günü Allah’a vardığında herhangi biriniz haksız olarak, malında, karnında, ırzında benden birşey talep etmeyecektir. Satarken, satın alırken, verirken, hükmederken, başkasının hakkını eda ederken kolaylık gösteren bir kişiye Allah rahmet eder (Allah rahmet etsin)” dedikten sonra geçip gitti. Dedim ki:

    “Yeminim olsun, ben bu kişiye yetişeceğim. Çünkü bu kişi çok güzel konuştu”. Ona tâbi oldum ve dedim ki:

    “Ey Muhammed!” Bu söz üzerine o bütünüyle bana yöneldi;

    “Ne istiyorsun ” dedi. Ona

    “Halkı dalâlete götüren, helâk eden, atalarının taptığı tanrılara ibadet etmekten meneden sen misin ” dedim. Rasûl-ü Ekrem

    “Sözünü ettiğin zat Allah’tır” buyurdu. Ben

    “O halde insanları neye davet ediyorsun ” diye sordum. O da

    “Allah’ın kullarını Allah’a davet ediyorum” dedi. Ben

    “Sen ne diyorsun ” deyince, Rasûl-ü Ekrem

    “Şehadet ederim ki Allah’tan başka mabud yok ve ben Muhammed Allah’ın elçisiyim. Bunları yaparken bana nâzil olan Kur’an’a iman edecek, Lat ve Uzza’yı inkâr edeceksin. Namazı eda edecek, zekâtı vereceksin” dedi. Bunun üzerine

    “Zekât nedir ” dedim. Rasûl-ü Ekrem

    “Zenginlerimizin fakirlerimize servetlerinin bir miktarını vermeleridir” buyurdu.

    “Senin kendisine davet ettiğin ne güzel bir şeydir” dedim. Andolsun, Muhammed o zamana kadar bence nefes alıp veren herkes içinde en bugzettiğim kimseydi. Fakat o çocuğumdan, babamdan ve bütün insanlardan daha sevimli oldu benim kalbimde. Dedim ki:

    “Bildim, anladım!” Rasûl-ü Ekrem

    “Anladın mı ” deyince

    “evet anladım” dedim. Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem

    “Allah’tan başka mabud olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şahidlik eder misin Bana nazil olana iman eder misin ” dedi. Ben de

    “Ey Rasûlullah! iman ettim” dedikten sonra şunu söyledim: “Başında birçok kimsenin bulunduğu bir suya gitmek istiyorum. Beni davet ettiğin dine onları davet etmek istiyorum. Umarım ki onlar da sana tâbi olurlar (izin verir misin bana ). Rasûlullah

    “Peki git, onları İslâm’a davet et!” dedi. Böylece o suyun başındaki insanların, erkeği ve kadınıyla hepsi müslüman oldu. Rasûl-ü Ekrem bu icraatımdan sevinerek başımı sıvazladı.[1]

    – Rasûl-ü Ekrem, Benî Neccar kabilesinden hasta bir kişiyi ziyarete gitti ve ona

    “Ey dayım! Lâilâheillallah de!” (Rasûl-ü Ekrem Benî Neccar kabilesinin erkeklerine ‘dayı’ diyordu. Çünkü dedesi Abdulmuttalib’in annesi Selma, Hazrec kabilesinin Benî Neccar boyundandı) dedi. O şahıs

    “Ben dayı mı, yoksa amca mıyım ” deyince Rasûl-ü Ekrem

    “Amca değil dayısın” dedi ve devamla “Lâilâheillallah de” dedi. O kişi

    “O benim için daha mı hayırlı ” diye sorunca Rasûl-ü Ekrem

    “evet, hayırlı” dedi.[2]

    – Yahudilerden bir genç Hz. Peygamber’e hizmet ediyordu. Hasta düştü. Rasûl-ü Ekrem onu ziyarete geldi, başucunda oturdu ve ona

    “müslüman ol” dedi. o da yanında oturan babasının yüzüne baktı (izin istedi). Babası

    “Ebu Kasım’a (Hz. Peygamber’in künyesidir) itaat et” dedi ve çocuk müslüman oldu. Rasûl-ü Ekrem dışarı çıkarken şunları söylüyordu:

    “Hamd o Allah’a mahsustur ki bu çocuğu benim vasıtamla cehennemden kurtardı”[3]

    – Allah’ın Rasûlü bir kişiye

    “Müslüman ol, cehennemden kurtul!” dedi. Kişi

    “Bundan hoşlanmadığımı hissediyorum” deyince Rasûl-ü Ekrem

    “Hoşlanmasan dahi müslüman ol!” dedi.[4]

    ——————————————————————————–

    [1] Ebu Ya’la, Heysemi, IX/18. (Bu senedin ricali içerisinde adı bilinmeyen bir ravi vardır ve fakat diğerleri güvenilir kimselerdir).

    [2] İmam Ahmed, (Enes b. Malik’ten); Heysemi, V/305, (Bu hadisin ricali güvenilir kimselerdir).

    [3] Buhari, Ebu Davud, (Enes’ten); Cem’ul-Fevaid, I/124

    [4] Ahmed, Ebu Ya’la, (Enes’ten), Heysemi, V/305, (Bu son iki hadisin ricali de güvenilirdir).

    Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/64-66.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Ebu’l-Hasen Ali el-Haseni en-Nedvi’nin Önsözü

    Müellif Muhammed Yusuf Kandehlevî Kimdir?

    Allah’a ve Rasûlü’ne İtaat Hususundaki Ayetler

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.