Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»İslam Kültürü»Sadaka

    Sadaka

    0
    By admin on 10 Kasım 2015 İslam Kültürü

    Mısır evliyâsından Ali Havâs Berlisî (rahmetullahi teâlâ aleyh) haz­retleri bir fakîrin, “Allah için eski bir elbise, Allah için ufak bir şey, Allah için az dö­küntü hurma, Allah için yeni bir şey verin!” diye seslendiğini duyduğu zaman, o fakîrin üstünde bulunan eski elbiseleri çıkarır, ona yeni elbise giydirir ve şöyle derdi: “Ben bu kişinin bu şekilde feryâdını, yâni Allah için şunu bunu verin diye seslendiğini duyunca, utancımdan etlerimin eridiğini hissettim. Şâyet bu kimse üstümdeki şeyleri isteseydi, hepsini ona verirdim. O ânda duyduğum tadı kimse duyamaz.”

    Endülüs evliyâsının büyüklerinden, kırâat ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi Ebü´l-Abbâs ibn-i Ârif (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin bir sohbeti sıra­sında talebelerinden biri, bir kimseye sadaka olarak bir şey­ler vermek istedi. Bir diğeri; “Sadakayı akrabâna vermek daha evlâdır.” dedi. Bu hâli gören Ebü´l-Abbâs ibni Ârif; “Sadakayı Allahü teâlâya yakın olanlara vermek daha iyidir.” buyurdular.

    Yemen´in meşhûr velîlerinden İbn-i Üstâd-ül-A´zam Seyyid Abdullah bin Alevî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin zamanında Ahmed bin Nu´mân isminde bir kimsenin bir hayvanı vardı. Hayvanı satmak üzere pazara giderken, kendi kendine; “Bu hayvanı şu kadar fiyata satabilir­sem, aldığım ücretin şu ka­dar mikdârını Abdullah bin Alevî hazretlerine hediye edeceğim.” diye niyet etti. Pazara vardı. Hayvanını kolaylıkla ve arzû ettiği fiyata sattı. Sonra, Abdullah bin Alevî hazretlerinin bulunduğu Terîm beldesine döndü. Fakat yolda yaptığı niyeti, sadaka vermeyi unut- muştu. Abdullah bin Alevî bunu yanına çağırıp, o niyetini hatırlattı. O kimse çok hayret etti. Bu niyetini hiç kimseye söyleme­mişti. Bunun, o zâtın bir kerâmeti olduğunu anlıyarak nezrini, adağını yerine getirdi.

    Büyük velîlerden Mansûr bin Ammâr (rahmetullahi teâlâ aleyh) şöy- le anlatır: “Bir gün Mısır´a gitmiştim. Orada büyük bir kuraklık ve kıtlık yaşanı­yordu. Cumâ namazından sonra halk ağlayarak duâ etmişti. Hatı­rımdan câminin ortasına gidip, bu cemâate nasîhatta bulunayım diye geçti. Aklımdan geçirdiğim gibi yaptım. Sonra câminin ortasına gidip on­lara şöyle dedim: “Ey cemâat! Allahü teâlâya, sadaka vermek sûretiyle yaklaşınız. Allahü teâlâya en güzel yaklaşma şekli budur.” dedim. Sonra; “Ey Allah´ım! Benim üstümdeki cübbemden başka hiçbir şeyim yok, an­cak bunu verebiliyorum, dedim ve cübbemi çıkarıp ortaya attım. Beni tâ­kip eden halk, cübbemin üzerine sadakala­rını koymaya başladı. Bunları fakirlere dağıttık. Bir müddet sonra yağan yağ­murlarla her taraf su ile doldu.”

    Evliyânın meşhûrlarından ve büyük İslâm âlimi Muhammed Ma´sûm Fârûkî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: “Sadakanın sevâbını ev­velâ Resûlullah efendimizin rûhuna, sonra da diğer meyyitin rûhuna he­diye etmeli­dir.”

    Evliyânın büyüklerinden Semnûn Muhib (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir gün Bağdât´ta, hayırsever birinin dört bin altın sadaka dağıttığını gör- dü. Arkadaşı Ebû Muhammed Megazilî´ye; “Görüyor musun, bu zât ne kadar sevap işledi. Bizim elimizde para yok. Eğer bu dağıtılan para ka- dar sevap kazanmak istiyor­sak, biz de gidip her bir altın için, bir rek´at namaz kılalım.” buyurdu. Arkada­şıyla berâber dört bin rekat namaz kıl­dılar.

    Cezâyir´de yetişen, hadîs, kelâm, mantık ve kırâat âlimi Senûsî (rah- metullahi teâlâ aleyh) muhtâc olanlara çok sadaka verirdi. Evinde bulu­nanlara da, her zaman ve bilhassa açlık ve kıtlık zamanlarında çok sadaka ver­melerini sık sık tenbih ederdi. “Cennet nîmetlerine kavuşmayı arzu edenler, bil­hassa pahalılık ve kıtlık zamanlarında çok sadaka ver­sinler.” buyururdu.

    Mısır evliyâsının büyüklerinden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi Sultân-ül-Ulemâ İzzeddîn bin Abdüsselâm (rahmetullahi teâlâ aleyh) Dımeşk´da olduğu zaman, büyük bir kıtlık oldu. İnsanlar bahçelerini ve arâzilerini ucuz fiyata sat­tılar. Hanımı, İzzeddîn bin Abdüsselâm´a ger­danlığını vererek, bir bahçe alma­sını istedi. İzzeddîn bin Abdüsselâm, sattığı ger- danlığın parasını fakirlere sa­daka olarak dağıttı. Eve gidince, hanımı bahçe alıp almadığını sorduğunda; “Evet, onunla bir bahçe ala­caktım. Fakat insanların çok zor durumda olduğunu gördüm. Bunun üze­rine bahçe satın almayıp parayı halka sadaka dağıttım. Ha­nımı bu du­ruma hiç îtirâz etmeden; “Allahü teâlâ, sana ondan büyük bir hayır ver­sin.” dedi.

    Meşhûr Hanbelî hadîs âlimlerinden, velî Yünûnî (rahmetullahi teâlâ aleyh) fakirdi ve malı yoktu. Bununla berâber Câfer-i Sâdık ın soyundan olduğu için sadaka kabûl etmezdi. Çünkü Ehl-i beyt sadaka almaz.

    Büyük velîlerden ve Mısır da yetişen Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerinden Zekeriyyâ Ensârî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri ile ilgili olarak, Ab- dülvehhâb-ı Şa rânî şöyle anlatır: Bir gün şerîflerden bir zât Zekeriyyâ Ensârî ye geldi ve ona; Ey Efendim! Başımdan sarığımı çal­dılar. Bana sarık parası ver. dedi. Zekeriyyâ Ensârî ona çok az para verdi. Şerîf zât bu parayı almadı ve çıkıp gitti. Ben, Zekeriyyâ Ensârî ye; Bu para bir sarık almaya ye­terli değildi. dedim. Zekeriyyâ Ensârî; O, kalabalık bir mecliste iken gelip benden istekte bulundu. Allahü teâlâ sa­dakalarımı gizli vermemi bana mâlûm etti. Bunu kimseye söylemem ve belli etmem. Şâyet bu şerîf bana kimsenin ol­madığı bir vakitte gelmiş ol­saydı, dedesi Resûl-i ekremin sallallahü aleyhi ve sellem hatırı için, sarık parasıyla birlikte fazladan para da verirdim. buyurdu. Ben olaydan sonra fakir şerîf ile bir yerde karşılaştım. Zekeriyyâ Ensârî nin söylediklerini ona söyledim. Bunun üzerine o şerîf; Şeyhülislâm Zekeriyyâ hazretleri gece- leyin bana bir sarık gönderdi, işte o da şimdi başımdadır. dedi.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Abid-Arif

    Adak

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.