Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»Son Peygamber»Felsefenin Dinle Birleşmesi

    Felsefenin Dinle Birleşmesi

    0
    By admin on 7 Kasım 2015 Son Peygamber

    İşte o zamanlarda felsefeyi dinle birleştirmek, ya da felsefeyi dinin yerine koymak istediler. Çünkü putlaşmış heykellerin hal­kın gönlünde hiçbir etkileri kalmamış, putların bulundukları ma-bedler, eski canlılıklarını yitirmişlerdi. Romalılar´m gönülleri şid­det ve üzüntü veren iki güçlü faktörün etkisi altında kalmıştı. Elem ve acıları hissetmeleri, onları dinde teselli aramaya muhtaç kılmıştı. İçinde yaşadıkları günden başka, yaşayacakları bir ahi-ret gününü düşünerek teselli buluyorlardı. Onlara teselli veren ikinci bir faktör -her ne kadar birinciye nisbetle daha zayıf olsa da-putlarda temsil ettikleri tanrıları, kendi inançlarına göre tesir ve kuvvetlerini kaybetmişlerdi.

    İşte bu esnada felsefe, dinlerin yerine geçmek istedi. Ama kendi başına bir etkisi yoktu. Bu nedenle dinle birleşmek zorunda kaldı. Artık felsefe, dine karşı düşmanlık göstermekten vazgeçerek, onunla uyuşma yolunu seçmişti. Dinle felsefe, bu çizgi üzerinde birleştiler.

    “Felsefi İlkeler” adlı kitapta şu ifadelere rastlamaktayız: “Fel­sefe, dini görüşleri süslemek, tertip ve düzene sokup, katı dinsel şuura takdim etmek için Yunan ilim teorilerini kendi amacı doğ­rultusunda istihdam etmiştir. Bu nedenle dinlerle uyum sağlayan bir dini sistem ortaya çıkarmıştır. Bu sistem madde Ötesini ilgilendirmektedir. Aralarında çok az bir ihtilaf olsa bile, birçok noktalar­da felsefeyle din arasında ittifak görülmüştür.”

    Görülüyor ki, modern Eflatunculuk diye adlandırılan Yunan fel­sefesi, o zamanlar mevcut olan İki din ile uyum sağlama çabası içine girmiştir. Yunan ve Roma putperestliği, kendinde tek başına ayak­ta duracak gücü bulamamışlardır. Bu nedenle, alemin yaratılma-sıyla ilgili görüşleri ortaya koyarken, kainatı yoktan vareden bir gücün bulunduğu fikrini ileri sürmüşlerdir. Bu zat ibadete layıktır. Mabud olması uygundur. Bu görüş üç hususu kapsamaktadır:

    1- Bu evreni ezeli ve ebedi olan bir zat yaratmıştır. Gözler onu id­rak edemez ve kuşatamazlar. Fikirler onu şümullerine alamazlar. İdraklerimiz onun künhünü kavrayamazlar.

    2- Bütün ruhlar, tek bir ruhtan doğmuşlardır. Yaratıcıdan su­dur eden akıl vasıtasıyla da ilk yaratıcıyla irtibat kurarlar. Kadim-likte aynı çizgidedirler. Şu halde ilk yaratıcıyı “baba”, aklı “oğul” kelimesiyle ifade etmemiz doğru olur. Her ne kadar bu ikisi zaman bakımından birbirinden farklı olmasalar da, bunları bu kelimeler­le ifade etmemiz uygun olur.

    3- Düzen, idare ve oluşumu bakımından bu alem, yukarıdaki üç şeye itaat eder ve emirlerine boyun eğer. –

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Resulullah´a (s.a.v.) Hitap

    Fikri İstikrarsızlık

    Mecusilik

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.