Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»Son Peygamber»Medinelilerin İslam´a Girmeleri

    Medinelilerin İslam´a Girmeleri

    0
    By admin on 31 Ekim 2015 Son Peygamber

    Önceki sayfalarda da anlattığımız gibi, İslamiyet ferdler aracılığıyla Medine´ye girmeye başlamıştı. Daha sonra Medine-liler, gurup gurup islam´a girmeye başlamışlardı.

    İslam´a giren ferdler kavuştukları İslam nimetini kendi aşiretlerine anlatıyor, onları Islamla tanıştırıyorlardı. Bunların peygamber ailesiyle düşmanlıkları yoktu. Kalbleri hased veya rekabet perdesiyle örtülmüş veya kindarlık alevleriyle perde-lenmişti. İnsanı Allah yolundan geri çeviren, kaplere kin ve düşmanlık duygusunu sokan durumlarla karşılaşılmadan hak­kı tanıma bilgisini ve ona uyma gerekçelerini buldular. Evet… Bunlar, hak nurunun kalplerine girip aydınlatmasını engelle­yecek sebeplerle karşılaşmadılar.

    Buas muharebesinden sonraki hac mevsiminde Peygamber efendimiz, yine Mina´ya gidip kabilelere îslamı anla-tırken Hazreçli bir gurupla karşılaşmıştı. “Siret” adlı eserinde İbn îs-hak bu karşılaşmayı şöyle anlatır:

    “Peygamber (sav) efendimiz onlara sordu:

    -Siz kimsiniz

    -Hazreç kabilesinden bir gurubuz.

    -Yahudiler´in müttefikleri misiniz ,

    -Hayır!..

    -Sizinle konuşmak üzere biraz oturmaz mısınız

    -Olur.”

    Böyle dedikten sonra oturdular. Peygamber efendimiz onları Allah´a imana davet etti. İslam´ı anlattı, Kur´an-ı Kerim okudu.

    Bunlar, Medine´de yahudilerle beraber yaşıyorlardı. Yahudi­ler kitap ehli ve ilim sahibiydiler. Bunlarsa müşrik ve putpe­rest idiler. Yahudilerle bunlar arasında bir savaş olduğunda, Yahudiler bunlara şöyle derlerdi: “Bizim peygamberimiz şu an­da risalet görevini almıştır. Geliş zaa^anı yaklaşmıştır. Biz ona tabi olacağız. Ad ve irem halkı nasıl öldürüldüyse, biz de sizi o şekilde öldüreceğiz!” Kur´an-ı Kerim´in de belirttiği gibi, onların bu hususta bilgileri vardı.

    Daha önce Peygamber efendimize gelerek İslam´ın aydınlığı­nı görüp tadını alan gurup, aralarında îslami bir düşünce bul­muşlardı. Peygamber (sav) bu gurupla konuşup İslami davette bulunduğunda, Yahudilerin sözlerini kendi aralarında konuş­maya başlamış ve birbirlerine şöyle demişlerdi: uEy millet! Val­lahi biliyorsunuz kiy bu , Yahudiler´in sizi kendisiyle korkut­tukları peygamberdir. Dikkat edin de sizden önce onlar buna iman etmesinler!” İşte bu sebeple Peygamber (sav)´in davetine icabet ettiler. Onu tasdik ettiler. İslam´ın kendi aralarında ha­kim olmasını, kavimlerine hakkın açıklanmasını, İslamiyet´in kendileri için hayır yolu olmasını istediler. Peygamber (sav)´e dediler ki: uBiz, kavmimizi, hem birbirlerine karşı, hem de kav­mimizden olmayan bir kavme karşı aralarında düşmanlık ve kötülük olduğu geride bırakmış bulunuyoruz. Umulur ki, Allah onları da, senin sayende bir araya getirir. Senden daha güçlü bir adam yoktur!” Allah´ın davetçisine böylece icabet etmiş ol­dular. Hazreçli bu guruptaki adamların adları, siyer kitapla­rında kayıtlıdır [1]

    Bu gurubun altı kişiden mi, yoksa sekiz kişiden mi teşek-kül ettiği hususunda muhtelif rivayetler vardır. Ancak hepsi de Hazreç kabilesindendi. Lakin bazı rivayetlere göre bu gurubun arasında Evs kabilesine mensup Ebu Heysem de vardı. Bunlar hayır, hak ve doğruluk heyeti idiler. Medine´ye döner dönmez Rasuîüllah (sav) den bahsetmeye, insanları onun dinine davet etmeye başladılar. Bu iş her tarafa yayıldı. Medinelilerin hepsi bu işten bahsetmeye başladılar. Kimi duyar duymaz -herhangi bir delil istemeden- hak davete icabet etti. Çünkü bu, bir tevhid çağrısıydı. Asıl itibarıyla bu doğru bir davetti. Onlar bunu bili­yorlardı. Zira göklerle yerin yaratıcısının yalnızca Allah oldu­ğuna inanıyorlardı. O´nu bilmiyor değillerdi. Dahası, onlarda İbrahim Peygamberin dininden kalıntılar vardı. Aralarındaki Yahudiler de, Mekke-i Mükerreme´de bir peygamberin zahur ettiğini onlara anlatıyorlardı. Alllah´a davet, icabet görmüştü. Bu davette şüphe yoktu.

    İslamiyet Medine´de yayıldı. Bu yayılma, daha Peygamber (sav) oraya gelmeden; onlara İslam´ı öğreten ve kur´an okuyan bir elçi gitmeden önce oldu. Hatta İbn îshak muttasıl bir sened-le yaptığı rivayetinde der ki: “Ensara ait olup da Resulul-lah´tan ve davetinden haberdar olmuş ve Ona biate hazırlamış­lardı. ”

    ——————————————————————————–

    [1] Bkz. Siret-i İbn Hişam. –

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Resulullah´a (s.a.v.) Hitap

    Fikri İstikrarsızlık

    Mecusilik

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.