Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»Şafii Fıkhı»Bayram Namazları

    Bayram Namazları

    0
    By admin on 13 Ekim 2015 Şafii Fıkhı

    Bayram mânâsına gelen iyd kelimesi avd kelimesinden alınmıştır. Avd ´tekrar edilmek´ anlamına gelir. Bayram´a, bu isim, her sene tekrar geldiği, insanların sürür ve sevinci tekrarlandığı veya Allah´ Teâlâ´nın, bayramda insanlara çokça lütufta bulunduğu için verilmiştir.

    Bayram Namazlarının Meşruiyeti ve Delili

    Hz. Peygamber Ramazan ve Kurban bayramı namazını ilk olarak hicretin ikinci yılında Medine´de kildırmıştır. Meşruiyetinin delili ise şu ayettir:

    Öyle ise rabbin için namaz kıl ve kurban kes. (Kevser/2)

    ıMüfessirler bu ayetteki namazın, Kurban bayramının namazı olduğunu söylemişlerdir.

    Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: ´Hz. Peygamber, Kurban bayramı ile Fıtır bayramı günlerinde musalla´ya çıkardı. Orada önce namaza başlardı. Namazı kıldırıp selâm verince, cemaat -namaz kıldıkları yerde-otururken ayağa kalkar ve insanlara karşı dönerdi. Eğer bir müfreze gön­dermek istiyorsa bunu insanlara söyler veya başka birşey emretmek isti­yorsa emrederdi. Ondan sonra musalla´dan avdet ederdi´[1]

    Bayram Namazının Hükmü

    Bayram namazı müekked bir sünnet´tir. Çünkü Bayram namazı meşru kılındıktan sonra, Hz. Peygamber, vefat edinceye kadar onu terketmemiştir. Hz. Peygamber´den sonra sahabîler de kılmaya devam etmişlerdir. Bayram namazının cemaatle kılınması meşrudur. Ebu Said el-Hudrî´nin rivayet ettiği hadîs buna delâlet etmektedir. Ayrıca Bayram na­mazı tek başına da kıhnabilir. Fitneye sebep olan veya süslenmiş kadınlar hariç -onlar namazı evlerinde kılmalıdırlar- Bayram namazına erkek-kadın, mukim-seferî, hür-köle herkes katılabilir.

    Hz. Peygamber´in, İslâm hakkında soru soran kişiye söylediği sözler Bayram namazının vacib olmadığına delâlet etmektedir; Hz. Peygamber o kişiye ´Gece ve gündüz içinde beş vakit namaz (var)´ buyurdu. O zat ´Üzerime bu namazlardan başkası da olacak mı ´ diye sorunca, Hz Peygamber ´Hayır, meğerki kendiliğinden kılasın´ diye cevap verdi.[2]

    Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

    Allah, kullarına beş vakit namazı farz kılmıştır. Kim haklarında kü­çümsemede bulunmadan, haklarını zayi etmeksizin onları kılarsa, Allah o kimseyi cennete koymaya söz vermiştir. Kim de onları kılmazsa, Allah´ın o kimseye hiçbir va´d´i yoktur. Dilerse azap eder, dilerse cennete koyar.[3]

    Ümmü Atiyye şöyle demiştir: ´Her iki bayramda da örtülü hanımlar ve bakire kızlarla beraber musalla´ya çıkmakla emrolunurduk. Hayızlılar da çıkar cemaatın arka tarafında bulunurlar ve insanlarla birlikte tekbir getirirlerdi´.[4]

    Başka bir rivayette Ümmü Atiyye ´Ey Allah´ın Rasûlü! Bazılarımızın cilbabı (örtünecek çarşafı) bulunmuyor´ dedim. ´(Din) kardeşi kendi cil-bablarından birini emaneten giydirsin´ buyurdu.

    Bayram namazı için ezan ve kamet okumak sünnet değildir. Bayram namazları için es-saîâtu camiatun (namaz toplayıcıdır) diye seslenilir.

    Rivayet edildiğine göre İbn Abbas, Abdullah b. Zübeyr´e biat edildi­ğinde ´Fıtır bayramı günü Bayram namazı için ezan okumak yoktur. Bu bakımdan sen de o günün namazı için ezan okutma, ayrıca hutbe de namazdan sonra okunur. Bu Bayram namazı işi muhakkak surette böyle yapılagelmiştir´ diye haber göndermiştir.[5]

    İbn Abbas ve Cabir´den şöyle rivayet edilmiştir: ´Ne Kurban bayramı, ne de Ramazan bayramı namazı için ezan okumak yoktur´.[6]

    Bayram Namazlarının Vakti

    Bayram namazlarının vakti, güneşin doğuşundan itibaren başlar, ze­val vaktine kadar devam eder. Bera b. Âzib´in rivayet ettiği şu hadîs buna delâlet etmektedir: Hz. Peygamber hutbe okuduktan sonra şöyle dedi: ´Bu günümüzde ilk yaptığımız şey Bayram namazı kılmaktır1.[7]

    Bayram namazlarının, güneşin -doğuşundan itibaren bir mızrak boyu- yükselişine kadar ertelenmesi sünnettir.

    Bayram Namazlarının Kılınış Şekli

    Bayram namazları iki rekât olarak kılınır. Namaz tahrim tekbiri ile başlar, iftitah duasından sonra yedi tekbir alınır. Her tekbirde eller omuz hizasına kadar kaldırılır. İki tekbir arasında ne uzun ne kısa olmayan bir ayet okunacak kadar bir zaman durulur. Bu esnada subhanaîlahi veîâ ilahe illâllahu vallahu ekber (Allah´ı her türlü ortaktan tenzih ederim. Hamd Allah´a mahsustur. Allah´tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür) demek sünnettir. Sonra eûzu besmele çekilerek Fatiha okunur. Sonra zammı sûre olarak bir sûre veya bazı ayetler okunur. İkinci rekâtta intikal tekbirlerinden başka, Fatiha okunmadan önce beş tekbir daha alınır. Her iki tekbirin arasında -daha önce zikrettiğimiz gibi- fasıla verilir. Heyet ola­rak adlandırılan bu tekbirler sünnettir. Unutarak da olsa tekbir alınmadan kıraate başlanırsa, zaman geçtiği için artık tekbir alınmaz. Fakat bu durum namazın sıhhatine zarar vermez.

    Bunların delili şu rivayetlerdir. Hz. Ömer´den şöyle rivayet edilmiştir:

    Ramazan ve Kurban bayramının namazları ikişer rekâttır.[8] Hz. Ömer bunu, Hz. Peygamber´in diliyle söylemiştir. İcma da bunun üzerine olmuştur.

    Amr b. Avf el-Müzenî şöyle rivayet etmiştir: ´Hz. Peygamber Bayram namazlarında, birinci rekâtta kıraatten önce yedi, ikinci rekâtta kıraatten önce beş tekbir aldı1.[9]

    Bayram Hutbesi

    Bayram namazı kılındıktan sonra iki hutbe okumak sünnettir. Bu hutbelerin keyfiyetini kısaca şöyle sıralayabiliriz:

    1. Hutbeler, Bayram namazının hemen arkasından okunmalıdır.

    Bu hutbeler, Cuma´nın aksine namazdan sonra okunur. Çünkü Hz. Peygamber Cuma namazının hutbesini namazdan önce, Bayram namaz­larının hutbelerini ise namazdan sonra okumuştur.

    İbn Ömer şöyle demiştir: ´Hz. Peygamber, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer, Bayram namazlarını hutbeden önce kılarlardı´.[10]

    İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: ´Hz. Peygamber ile beraber Rama­zan ve Kurban bayramı günlerinde musalla´ya çıktık. Hz. Peygamber önce namazı kıldı, sonra hutbe okudu´.[11]

    Hutbe Bayram namazından önce okunursa, hiç okunmamış sayılır.

    2. Cuma hutbesindeki rükün ve sünnetler, bayram hutbeleri için de geçerlidir.

    İmam Şafii, Ubeydullah b. Abdullah b, Utbe b. Mes´ud´dan şöyle ri­vayet etmiştir: ´Sünnet, imam´ın Bayram namazlarında iki hutbe okuması ve aralarında fasıla yapmasıdır´.

    3. Birinci hutbeyi dokuz, ikinci hutbeyi yedi tekbirle okumak sünnettir.

    Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mes´ud´dan şöyle rivayet edilmiş­tir: ´Birinci hutbeye, peşpeşe dokuz tekbirle, ikinci hutbeye ise peşpeşe yedi tekbirle başlamak sünnettir´.[12]

    Bayram Namazları Nerede Kılınır

    Bayram namazları, mescid veya sahrada kılınır. Neresi daha fazla in­san alırsa orada kılmak daha faziletlidir. Her iki yer de eşit derecede in­san alıyorsa, şerefinden ötürü mescidde kılmak daha faziletlidir. Zira müslüman mescidde kıldığı namazdan dolayı hem icabet ecri alır, hem de mescidde durmanın ecrini alır. Hz. Peygamber´in mescidi bütün halkı almadığı için, Hz. Peygamber Bayram namazlarını sahrada kıldırmıştır. Daha önce Bayram namazlarını erkek, kadın herkesin cemaatle kılma­sının meşru olduğunu belirtmiştik. Mescid, namaz kılanları alıyorsa, sah­ranın tercih edilmesine gerek yoktur.

    Bayram Günlerinde Tekbir Getirmek

    Hacı olmayanların, Ramazan ve Kurban bayramı gecelerinde güneşin batışından itibaren evlerde, mescidlerde, çarşılarda yüksek sesle -imam Bayram namazının tahrim tekbirini alıncaya kadar- tekbir getirmeleri sünnettir.

    Bu kolaylığı dilemesi, sayıyı tamamlamanız ve sizi (bu kolaylığa) ilettiğinden dolayı Allah´ı tekbir etmeniz içindir. (Bakara/185)

    Müfessirler, buradaki tekbifden maksadın, Ramazan bayramında ge­tirilen tekbir olduğunu söylemişlerdir. Kurban bayramı da Ramazan bay­ramına kıyas edilir. Ayrıca hacı olan ve olmayan herkes için Kurban bay­ramında namazlardan sonra; Arefe gününün sabah namazından başla­yarak, teşrik günlerinin son gününün ikindi namazına kadar tekbir getir­mek sünnettir. Teşrik günleri, Kurban bayramını takip eden üç gündür. Fakat Ramazan bayramında namazlardan sonra tekbir getirmek sünnet değildir.

    Bütün bunların delili, Hz. Peygamber´in fiilidir. Hz. Peygamber ve ashabı böyle yapmışlardır.

    Hz. Ali´den ve Ammar b. Yasir´den şöyle rivayet edilmiştir: ´Hz. Peygamber, Arefe günü sabah namazından sonra tekbir getirirdi. Teşrik günlerinin son günü ikindi namazından sonra bırakırdı´.[13]

    Rivayet edildiğine göre İbn Ömer, Mina´da tekbir getirirdi. Mescid-deki, çarşı-pazardaki insanlar onun sesini işitir ve onunla beraber tekbir getirirlerdi. Öyle ki tekbir sesinden heryer inlerdi. İbn Ömer, Mina´da bütün günlerde, namazların arkasında, yatağında, çadırında ve yürürken tekbir getirirdi.[14]

    Tekbirin en üstün lafzı şöyledir:

    Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, lâ ilahe illalîahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahi´1-hamd

    Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Allah´tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür, Hamd, Allah´a mahsustur.

    Bayram Gününün Âdabı

    1. Gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni elbise giymek. Bunların nedenleri Cuma bahsinde geçmişti.

    2. Bayram sabahı mescide erken gitmek.

    3. Ramazan bayramında namaza gitmeden önce birşey yemek. Kurban bayramında ise namazdan dönünceye kadar birşey yememek.

    4. Mescide veya namazgaha yürüyerek gitmek, dönerken başka bir yoldan gelmek.

    Cabir şöyle demiştir: ´Hz. Peygamber, Bayram namazına giderken başka bir yoldan gidiyor, dönerken başka bir yoldan geliyordu´.[15]

    5. İmam´ın, güneş doğduktan sonra nafile namaz kılması mekruhtur. Başkaları içinse mekruh değildir.

    İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: ´Hz. Peygamber Ramazan bayramı günü çıktı, iki rekât (bayram) namazı kıldı. Ondan önce ve sonra başka namaz kılmadı´.[16]

    ——————————————————————————–

    [1] Buharî/913; Müslim/889

    [2] Buharî/46; Müslim/İl

    [3] Ebu Dâvud/1420

    [4] Buharî/928; Müslim/890

    [5] Buharî/916; Müslim/886

    [6] Buharî/917; Müslim/886

    [7] Buharî/908

    [8] Neseî, III/111 ve başka muhaddisler

    [9] Tirmizî/536. (Tirmizî ´Bu hadîs bu hususta gelen en güzel hadîstir´ demiştir).

    [10] Buharî/920; Müslim/888

    [11] Buharî/932

    [12] Beyhakî

    [13] Hâkim, 1/299. (Hâkim ´Bu hadîsin isnadı sahih´tir. Ravilerden hiçbiri cerhedilmemiştir´ demiştir)

    [14] Buharı, Kitab´ul-Iydeyn

    [15] Buharî/943

    [16] Buharî/945

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Önsöz ve Kavramlar

    Taharet

    Sular

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.